Çanakkale Zaferi, tarih boyunca hürriyet ve istiklalini her şeyin üstünde tutan, gerektiğinde bu uğurda büyük mücadeleler veren, hiçbir zaman esaret altında yaşamayı kabul etmemiş aziz milletimizin kahramanlık örneklerinden biri olarak tarihimizin şerefli sayfalarında yerini almıştır.
“Biz aslında kimiz?” sorusunun cevabını merak eden evlatlarımız, Çanakkale’ye bakmalıdır. Anadolu’dan Ortadoğu’ya, Balkanlardan Kuzey Afrika’ya kadar kökeni, rengi ve meşrebi ne olursa olsun Mehmetçikler, aynı dava uğrunda Çanakkale’de bir araya gelmişler, aynı toprağa kanlarını akıtmışlardır.
Bizler, millet olma bilinciyle, en güç koşullarda bile 'Çanakkale Geçilmez' dedirten sağlam bir bilinç ve ruhun mirasçılarıyız. Bize bırakılan bu mirasa sahip çıkarak, geleceğimize daha emin adımlarla yürüyecek, millet olma şuurumuzu her daim canlı tutacak ve yücelteceğiz.
Unutmayalım, ancak ecdadını tanıyan ve bu tarih üzerine ayaklarını sağlam basabilen bir millet, geleceğini inşa edebilecek bir güce sahip olabilir.
Bu vesileyle 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferinin 106. Yıl dönümünü ve Şehitlerimizi Anma Günü'nü kutluyorum. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve bu aziz vatan ve kutsal değerlerimiz uğrunda canını feda ederek bu toprakları bizlere vatan yapan kahraman şehitlerimizi rahmet, gazilerimizi minnet ve şükranla anıyorum.