Savunma, havacılık ve uzay sanayine özel hazırlanan SAHA MBA Programı’nın açılışında konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, SAHA MBA’in Türkiye’nin savunma sanayi liderlerini yetiştiren en önemli programlardan biri olacağına söyledi.
Son yıllarda savunma ve havacılık sanayinde elde edilen teknolojik başarıların ardından şimdi sıra yöneticilik başarılarında... Savunma sanayinin millileştirilmesi için çalışan Türkiye’nin en büyük sanayi kümelenmesi SAHA İstanbul, geleceğin liderlerini yetiştirecek. SAHA İstanbul tarafından TÜBİTAK TÜSSİDE işbirliği ile hayata geçirilen, dünyanın en iyi MBA programları arasına girmeye aday SAHA MBA Programı’nın açılışı Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Bayraktar, TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal ve Wharton Business School’dan Prof. Dr. Michael Useem’in katılımıyla zoom üzerinden gerçekleştirildi.
İstanbul ve Ankara’da 5 Eylül’de, Gaziantep’te 7 Ekim’de başlayacak 2. Yöneticilik Gelişim Programı’nın (SAHA MBA) açılışına eğitim alacak öğrenciler de katıldı.
Hedefimiz dünyada marka olmak
SAHA MBA Programı’nın, Harvard, Oxford, Stanford, London Business School gibi dünyanın önde gelen okullarının aralarında bulunduğu 15 üniversitenin MBA programları incelenerek hazırlandığını belirten SAHA İstanbul Genel Sekreteri İlhami Keleş, “Programı herhangi bir üniversite yerine TÜBİTAK ile yapmayı özellikle tercih ettik. Her konu başlığından en iyi eğitimi kim verir diye araştırdık ve alanında iddialı bir eğitim paketi oluşturduk. Dünyada marka olacak bir MBA programı hazırladık. SAHA MBA’yi dünyada marka yapmayı hedefliyoruz” dedi.
Savunmada teknik kadar yönetim de önemli
“SAHA MBA çok önem verdiğimiz çok emek verdiğimiz bir program” diyen SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Bayraktar şöyle devam etti:
“Savunma sanayi çok hızlı büyüyen çok dinamik bir sektör. Millilik anlamında da Türkiye’de Milli Teknoloji Hamlesi’ni en etkin şekilde yansıtan somut örneklerin ve başarı hikayelerinin olduğu bir alan. Mühendislik bilgisinin yanı sıra yenilikçi teknolojilerin ve yönetim bilimlerinin ele alınması sektörümüz açısında kritik önem arz ediyor. Bu nedenle SAHA MBA Programı’nı bu alanda çok gerekli görüyoruz.”
SAHA MBA’nın ders içeriklerine bakıldığında özellikle savunma havacılık ve uzay odağında modern yönetim bilimlerini içeren, en yenilikçi başlıklarda, çok etkin bir program ortaya konulduğunu anlatan Bayraktar, “Savunma sanayiinde şu anda en önemli ihtiyaçlardan biri etkin yönetim ekiplerinin olması” dedi.
Bayraktar bu ekiplere neden ihtiyaç duyulduğunu ise şöyle anlattı:
“20 yıl önce belki 17 savunma sanayi firması vardı şimdi 700 civarında , yerlilik oranları yüzde 20’dan yüzde 60-70 oranlarından bahsediliyor. Proje bütçeleri 1-2 milyar dolardı şimdi 60 milyar dolarlık SSB tarafından imzalanmış yürürlükte olan proje bütçeleri var. Tüm bu projelerin başarılı bir şekilde idame edilmesi, sürdürülebilmesi ve adım adım ilerlememiz ancak etkin bir yönetim ile gerçekleşebilir.”
Başarısızlığa yer yok
Savunma sanayinde daha çok teknik alanlara derinleşerek ilerlenildiğine dikkat çeken Haluk Bayraktar, “Ancak işin yönetim tarafından etkin karar verme, faaliyet analizleri fizibilite analizleri, ekonomik analizler yapabilme ve bunu etkin bir şekilde paydaşlarla paylaşabilme becerisi de çok önemli. Gerek pandemi gerek bulunduğumuz coğrafyada etrafımızda yaşananlar, bizim savunma alanında çok güçlü olmamızı, başarısızlığa yer vermeyecek şekilde ilerlememizi gerektiriyor. Bu eğitimin de buna önemli bir katkı sağlayacağını düşünüyorum. Sizlerin de buradan elde ettiğiniz değerlerle savunma sanayine daha yeni açılımlar getirmenizi temenni ediyorum” şeklinde konuştu.
Sanayinin liderleri yetişiyor
SAHA MBA açılış programına katılan Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, “Ben bu programı, SAHA Liderlik Okulu olarak görüyorum. Bu programın Türkiye’nin sanayi liderlerini yetiştiren en önemli programlardan biri olacağına inanıyorum” dedi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın bütün paydaşlarıyla birlikte Milli Teknoloji Hamlesi için gayret gösterdiğini ifade eden Kacır, “Milli Teknoloji Hamlesi deyince Türkiye’nin yüksek teknoloji ürünlerini yerli ve milli olarak geliştirmesinden bahsediyoruz. Kritik teknoloji ürünlerinin yerli üretme kabiliyetinin geliştirilmesinden bahsediyoruz. Kritik ürünlerimiz deyince hepimizin aklına ilk olarak savunma sanayi geliyor” şeklinde konuştu.
SAHA İstanbul’un faaliyet alanının da zor bir coğrafyada bulunan Türkiye’nin savunma sanayinde tam bağımsız olarak varlığını sürdürmesi olduğuna dikkat çeken Kacır, “Savunma sanayi insanımızın güvenliğini geleceğe yönelik olarak taşıyabilmek adına da en önemli sektörümüz. Bu alanda bütün dünyada olduğu gibi sağlıktan ulaştırmaya finansa kadar tüm sektörlerde kritik ürünleri millileştirmek, Milli Teknoloji Hamlesi içinde temel bir ödev. Bu alanda yürüttüğümüz tüm projelerde SAHA İstanbul’u en önemli paydaşlarımızdan biri olarak görüyoruz” dedi.
“Türkiyemiz sessiz bir devrim gerçekleştiriyor”
“Türkiyemiz sessiz bir devrim gerçekleştiriyor” diyen Kacır anlatmayı sürdürdü: “Milli Teknoloji Hamlesi toplumun 7’den 77’sine heyecan veren, Türkiye’yi adım adım hem iktisadi alanda hem uluslararası arenada güçlendiren bir yolculuğun adı. Biz Milli Teknoloji Hamlesi’nin en önemli unsuru en kıymetlisi olarak insanı görüyoruz. Bütün bu reformları, dönüşümü, bu zihniyet devrimini hayata geçirecek olan kendi insanımız. En önemli kuvvetimiz de kendi insanımız... İnsana verdiğimiz değeri diğer pek çok şeyin önüne koyuyoruz”
Kacır sözlerini şöyle tamamladı: “SAHA İstanbul’un bu liderlik okulundan bu alanda liderlik edecek, yöneticilik yapacak insanlar yetişecek. Katılımcıların bakış açılarının değiştiği ve Türkiye’nin geleceğine dair motivasyon kazandıkları bir program olacak.”
“SAHA İstanbul sadece işbirliği yapmıyor birlikte iş yapıyor”
SAHA İstanbul’un savunma sanayi firmalarının büyük bölümünü, üniversitelerin, 20’den fazla şehirden sanayicilerin içinde olduğu bir yapı olduğunu hatırlatan TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal son dönemde savunma sanayinde elde edilen başarının diğer sektörlerde de örnek olduğunu ifade etti
Ülkemizin bölgesel güç olmasındaki en önemli unsurun savunma sanayindeki gücümüz olduğunu söyleyen Mandal, “Bu sürecin sadece bir mühendislik alanı, araştırma süreci olmadığı, süreçte yönetim mekanizmasının da etkin olduğu ortaya çıkmıştır” dedi.
SAHA İstanbul kendisiyle gurur duyması gerektiğine belirten Mandal, “SAHA İstanbul sadece işbirliği yapmıyor, birlikte iş yapıyor. Bu ülkemizde ve dünyada henüz tam oturmuş bir kavram değil. Savunma sanayi bunu çok iyi biliyor ama pek çok sektörde işbirliği yapılıyor ancak bu bir sisteme dönüşmediğinde burada bir başarı yok. Önemli olan işbirliği değil birlikte başarmak. Savunma sanayiindeki pek çok başarının arkasında SAHA İstanbul paydaşları var” diye konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından Wharton Business School’dan Prof. Dr. Michael Useem ilk dersini gerçekleştirdi. Öğrencilerin interaktif katılım sağladığı derste liderliğin ayrıntıları ve liderlerin özellikleri konuşuldu. Useem’in dünyadan ünlü CEO örnekleriyle anlattığı ilk derste, katılımcılara vizyon kazandıracak bilgiler paylaşıldı.