Sene 2017…
Dönemin AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar’ın gündeme dair yaptığı açıklamalarına ilişkin bir köşe yazmıştım.
Yazının başlığı; “Üfürükten Tayyare”
Yazı içeriğinden bir bölüm aynen şöyleydi: “İnternette arama motoruna Şamil Tayyar’ın yalanları yazınca bin 150 tane sonuç çıkıyor. Biz senin hangi sözüne inanalım Üfürükten Tayyare?”
Yazının geri kalanını siz tahmin edin, böylesi ağır eleştiriler içeriyordu.
Şamil Tayyar aradı, “Seni ziyarete geleceğim, ne zaman uygunsun” dedi.
Hay hay, beklerim sayın vekilim.
Gazete ofisime geldi, çayımızı kahvemizi içtik. Nezaket dolu bu ziyaret nezaket dolu bir sohbete dönüşmüş, nihayet konu benim köşeye gelmişti. “Kardeşim eline kalemine sağlık, müthiş bir yazı olmuş. Fakat çok ağır bir yazı olmuş. Eleştiri yaparsın eyvallah ama bu kadar ağır yazılmaz Mahmut” dedi Tayyar ve konuşmasına devamla; bu ve benzeri yazıları yazmamı olgunlukla karşılayacağını dile getirdi ve “Gazeteci böyle yazılar yazmazsa toplumda gerekli aydınlanmayı sağlayamayız” dedi. Sonrasında köşe yazıma konu ettiğim meselelerle ilgili açıklamalarda bulundu ve ziyareti karşılıklı teşekkür ile sonlandırdık.
Yukarıda arz ettiğim ziyaretin sabahına Şamil Tayyar gazetemizde manşet; “Tayyar dobra dobra konuştu…”
Sol kesimin çoğu zaman sözüm ona faşist diye nitelediği AK Parti’nin bir milletvekili hakkında yazılan ağır bir eleştirel yazı sonrasında böylesi demokrat ve hoşgörülü bir tavır sergilerken; CHP’nin Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç hakkında yazdığımız bir yazıdan sonra Ali Öztunç’un Avukatı Mehmet Çarman, “Ali Öztunç adına” imzasıyla kamuoyuna bir açıklamada bulunmuş…
Beyefendilerin bana gazeteci demeye dilleri varmıyormuş. Benim gazeteciliğime laf söylemeye sizin diliniz varmaz, yüreğiniz kaldırmaz, cürmünüz de yetmez Vekil Ali ve Vekil Ali’nin partili emireri avukatı Mehmet Çarman efendi.
Ben köşemde diyorum ki; “Milletvekili Ali Öztunç benim silahlı saldırıya uğradığım olayın dosyası ile ilgili Gaziantep’e gelerek silahlı saldırı eyleminin azmettiricisi İbrahim Ay’ın eşi Meral Ay il görüştü.”
Vekil Ali diyor ki; “Bana iftira atıyor. Dava açtım. Tanığım da Deniz Atar, Ali Ay ve Meral Ay!”
Meral Ay’ın kim olduğunu zaten söylüyorum. Ali Ay, İbrahim Ay’ın amcası, Deniz Atar da İbrahim Ay’ın avukatlığını yapan demeyeyim ama yapmaya çalışan bir avukat.
E şimdi ne olacak Vekil Ali? Senin bu insanlarla ne işin var, nereden tanışırsın, ben sana yazı yazdım diye bana açtığın davada neden senin tanığın oluyorlar? Bu isimlerle bir kayın hısımlığın yoksa neden senin tanığın bunlar?
Delikanlı ol Vekil Ali, bak ben delikanlı gibi soruyorum: “İbrahim Ay tutuklandıktan sonra Gaziantep’e gelerek Ay Medya Plaza’da İbrahim Ay’ın eşi Meral Ay ile görüştün mü görüşmedin mi?”
Çok bir şey istemiyorum kardeşim, bu soruyu delikanlıca ve dürüstçe cevapla. Bunu cevaplarsan ona göre bir sorum daha olacak sana. İki soruyu üst üste sorarsam kafan karışıyor, soruyu unutuyorsun, o yüzden tek tek soracağım Ali.
Kıvırmak bükmek yok, net ol, delikanlı ol, dosdoğru sorduğum soruya dosdoğru cevap ver Vekil Ali! Öyle o emireri üslup bilmez avukatın Mehmet Çarman’a hiçbir açıklama içermeyen ağız kalabalığından ibaret sayfa dolusu kamuoyu açıklaması yayımlatmakla kurtaramazsın, gerçekleri açıklayacaksın kardeşim.
Bana açtığınız davaya gelince, ben yanlış yazmam, yanlış yazmadığım için yazılarımdan dolayı yargılanmaktan da korkmam.
Bana dava açana gelecek olursak; Senin gibi milletvekilini çok gördüm Ali. Beni, etrafındaki şakşakçı gazetecilerle karıştırma, ben adamın yüzüne dik bakarım, ben kalemimi dik tutarım, ben davamda geri adım atmam, ben senin vekilliğinden de sana benzeyen kaç tane vekil varsa hiçbirinden de korkmam. Bunu böyle bil ciğerim.
Ha bu arada, “Mersin’de durumlar nasıl, işler yolunda mı atom karınca?” diye sormak isterim ama çok uzattık. Bu konuyu başka bir zaman konuşuruz. Öpüyorum seni Ali, emirerin Çarman’a selamlar canım, görüşürüz.