Alo, ses deneme bir-iki… Seei, aaaee! Sesim geliyor mu?
Evet; bu köşe yazısı benden, Kahramanmaraş’ın atom karıncası CHP Milletvekili Ali Öztunç’a armağan olsun.
Ali Öztunç, Kel Ali!
Beni şikayet etmiş.
Şikayet konusu nedir?
Şöyle ki; Ali Öztunç hakkında geçtiğimiz aylarda yazdığım bir yazıda Ali Öztunç’un benim silahlı saldırıya uğradığım dosyayı sanık lehine çözüme kavuşturmak adına sanığın yakınların dan 50 milyon liralık para talebini yazmıştım.
Bahsettiğim yazıyla ilgili Kahramanmaraş’ın atom karıncası Kel Ali; kendisine yönelik adil ve bağımsız yargıyı etkilemeye çalıştığı iddiasında bulunduğum yönünde şikayet dilekçesi oluşturmuş.
Olabilir; laik, demokratik ve hukuk devletlerinde başvurulması gereken en olası ve en doğru yolu benimseyen Kel Ali’nin yöntemini beğenmekle birlikte tarzını eleştirme hakkına sahibim elbette.
Bak Kel Ali!
Ben; senin bahsettiğin üzere senin adil ve bağımsız yargıyı etkilediğini değil, tam aksine, böylesi bir yola tevessül ettiğini ancak adil ve bağımsız yargıyı etkileyemediğini, bunu beceremediğin, senin böylesi bir kapasiteye, kalibreye, erke sahip olmadığını yazdım. Bu söylediklerimi bana yönelik şikayetine ilişkin savunmamda da vurguladım.
Bak Kel Ali!
Şu, bana gazeteci demeye dili varmayan, iş bilmez avukatın var ya! İşte o avukatını da yanına çağır Ali, birlikte o önceki yazdığım yazıyı yeniden ve yeniden okuyun, iyice anlamlandırın, nereden nasıl şikayetçi olunacağını da yeniden masaya yatırın ve doğru bir tarz ile şikayetçi olun. Bu şikayetinizden size bir iş çıkmaz zira.
Şimdi siz o hukuk dehası avukatınızla birlikte hemen heyecan yapıp sana Kel Ali dememden dolayı da şikayetçi olabilirsiniz. Fakat ben onu da düşündüm Ali, boşuna yorulmayın. Türk Dil Kurumu, “Kel” kelimesinin anlamını, “Saçı olmayan ya da dökülmüş olan” olarak yazmış. E senin saçın olmadığına göre sen kelsin ve benim sana kel dememde hiçbir beis yok. Kızmak gücenmek yok Ali; ne diyeyim, sırma saçlı mı diyeyim?
Neyse bu konuları boşverelim, işimize bakalım, değil mi?
Şöyle yapalım bak Kel Ali, ben sana birkaç soru sorayım, sen de cevapla!
Kel Ali!
İstanbul’da ve Ankara’da senin adına kayıtlı olan ve adına kayıtlı olmayıp da gerçekte senin sahibi olduğun kaç tane dairen ve ne kadar gayrimenkulün var, varsa bunları milletvekili maaşınla mı aldın?
İzmir Belediyesi’nden ve İstanbul Belediyesi’nden geçen ihalelere hiç aracılık ettin mi?
Antalya ve Mersin’de kaçak inşaatlara ruhsat alma işleriyle uğraşıyor musun, bu illerde herhangi bir inşaat firması ile resmi ya da gayriresmi bir ortaklığın var mı?
Elbistan Belediyesi’nde meclis üyesi yaptığın ve halk arasında tefeci olarak bilinen Gülabi ile ilişkin nedir?
Halk arasında senin sefirin olarak bilinen Gülabi’nin son olarak sattığı akaryakıt istasyonu ile bir bağlantın var mı?
İzmir Belediyesi’nden Kahramanmaraş’ın hangi ilçe belediyesine kilit taşı gideri için para aktarttın ve bu aktarılan paradan kendi kesene hiç para girdi mi?
Bu soruları cevaplamanı bekliyor, yanaklarından öpüyorum Ali. Sağlıcakla kal.