Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın (Green Deal) ana hedefi hakkında bilgi vererek farklı boyutlarıyla sürdürülebilir taşımacılığı değerlendiren Doç. Dr. Eren Özceylan, “Dünya’da ve Türkiye’de karbon emisyon gazı çok ciddi bir şekilde artış gösteriyor. O yüzden 1992 yılında ilk RIO Anlaşması, 1997 yılında KYOTO ve 2015 yılında da PARİS iklim anlaşması yapılıyor. Çünkü gidişat iyi değil. Türkiye’nin karbon emisyon ortalaması 2020 yılında dünya ortalamasının üzerine çıktı. Karbon emisyonunda şu anda en büyük pay ABD ve Çin’de. Türkiye, dünyada yüzde 1’in altında. Karbon emisyon gazının artmasıyla sıcaklık artıyor. Paris İklim Anlaşması ile dünya genelinde karbon salımının 2030 yılına kadar yüzde 50 azaltılması, 2050’ye kadar sıfıra indirilmesi hedefleniyor. Türkiye, Paris İklim Anlaşmasını 2021 yılında imzaladı. Türkiye, bu anlaşma ile birlikte emisyon artışını 2030 yılı itibariyle yüzde 21 azaltma taahhüdünde bulundu” dedi. Doç. Dr. Eren Özceylan, emisyon azalımı önlemleri nedeniyle yoğun enerji üretiminin AB sınırları dışına çıkmasının (karbon kaçağı) ve bunun sonucunda AB ekonomisinin negatif etkilenmesinin önlenmesi için 2026 yılında “Sınırda Karbon Vergisi Uygulaması planlandığını da sözlerine ekledi.