NİTELİKLİ YAPILAR, SANATSAL DOKUNUŞLAR DENİNCE, BESSA MİMARLIK!
Gaziantep’te birçok ünlü mekana estetik dokunuşlar yapan ve kullandığı tekniklerle alanında İLK’ler ve EN’lerle anılmaya başlayan Bessa Mimarlık, müşterilerinin hayal ettiği tasarımları kendine özgü tekniklerle muhteşem bir esere dönüştürüyor. Fiziki görselliğin yanı sıra, tasarım yaptığı mekanları enerji açısından da pozitif bir yaşam alanına dönüştüren Bessa Mimarlık, rahatına ve sağlığına önem verenlerin yani adresi haline geldi.
Bessa Mimarlık Yönetim Kurulu Başkanı Mimar Büşra Denli, firma olarak klasik mimari ile modern mimariyi harmanlayarak kente özgü yeni tarzlar oluşturduklarını söyledi. Kısa sürede birçok önemli projeyi hayata geçiren Bessa Mimarlık’ın başarı hikayesini anlatan Mimar Büşra Denli işin sırrını, ‘’İyi bir dinleyici olacaksınız. Büyük hayaller kuracaksınız. Farklı bakış açısıyla göreceksiniz ve mekanın ruhunu keşfedeceksiniz’’ şeklinde tarif ediyor.
ÖNEMLİ MEKANLARA SİHİRLİ DOKUNUŞLAR YAPTI
Bessa Mimarlık Yönetim Kurulu Başkanı Mimar Büşra Denli, Gaziantep’te farklı iç mimarı tasarımlarına büyük ilgi olduğuna değinerek, “Bessa Mimarlık 3 yıldan bu yana faaliyet gösteren bir firma. Ben daha çok iç mimarlık alanıyla ilgileniyorum ancak mimari alanda da yaptığımız projelerimiz mevcut. Gaziantep’te ciddi projelere imza atmış bir firmayız. Organize Sanayi Bölgesi’nde idari binadan tutun da araba galerilerine kadar, villa tabir edilen yapılardan tutun da konak diye tabir edilen yapılara kadar Gaziantep’te birçok nitelikli yapının mimari projesine imza attık. Gaziantep bu açıdan yeni projeler açık bir kent. Bizlerde farklılığımızla kısa sürede sektörde aranan bir firma haline geldik‘’ dedi.
“MEKANIN VE YAŞAYANLARIN RUHUNU KEŞFEDİYORUZ”
Mimarlığın tarihten bugüne, bilim ve özellikle felsefeyle paralel olarak değişime uğradığına değinen Mimar Büşra Denli, “Mesela Roma döneminde karşımıza ilk mimarlık kuramcısı olarak tanımlanabilecek Vitruvius çıkmaktadır. Mimarlık ürünüyle kurulan ilişki yönünden bakıldığında, Vitruvius’ta da Platoncu bir yaklaşım kendini göstermektedir. Kuramında, orantı veya üslup gibi görsel, biçimsel ve inşai özellikler üzerinden güzel değeri temsil edilmekte, bu özelliklere sahip olan mimarlık ürünü güzel olmaktadır. Bizler de tarihteki bu muhteşem örnekleri günümüz toplumuna uyarlıyoruz. Bizim işimiz, insanlarımızın hayallerini ve fikirlerini, tasarıma ve mimariye dönüştürmek. Bizimle çalışmayı tercih eden Gazianteplilerin hayallerini yaşam alanlarına dönüştürüyoruz. Bunun oldukça keyifli bir iş olduğunu belirtmek isterim. Sevdiğiniz işi yapmanın yanı sıra insanların hayallerini, onların yaşam alanı haline dönüştürdüğünüzü görmek ve ortaya mimari anlamda estetik yapılar koymak oldukça haz verici bir iş” diye konuştu.
‘’İNOVASYON, İŞİMİZİN EN ÖNEMLİ PARÇASI”
Tüm sektörlerde olduğu gibi mimarlık alanında da yaşamsal alandaki değişimi, tercihleri ve bilimsel olarak yeni teknikleri takip etmenin önemli olduğuna dikkat çeken Mimar Denli, “İnsan ruhu dahi her yaşta yeni bir yaşam atmosferine giriyor. Bu hızlı değişimi yakalamak için olayın psikolojik ve felsefi yanlarını da bilmeniz gerekiyor. İyi bir mimarı yaşayanların enerjisini yükseltmeyebilir. Bu nedenle bir bütün olarak konuyu ele almak zorundasınız” ifadelerini kullandı.
“TASARIMLARIMIZ TAMAMEN KENDİMİZE ÖZGÜ”
“Meslek hayatında sürekli yeni tasarımla ortaya koymaya özen gösterdim’’ diyen Mimar Denli şunları söyledi: “Klasik şark odalarından tutun da modern mimari dediğimiz yapıların iç dizaynına kadar birçok projeye ima atıyoruz. Tasarımlarımız ve projelerimiz tamamen vatandaşın bizden ne istediğine bağlı. Bazı vatandaşlar Selçuklu döneminden esintiler tercih ederken bazıları yaşam alanlarında ya da işyerlerinde Osmanlıdan bir hava solumak istiyor. Bazı vatandaşlar modern mimariyi tercih ederken bazıları modern mimari ile klasik mimarinin harmanlanarak ortaya bir tasarım çıkarmamızı istiyor. Biz de bizden isteneni en estetik şekilde ortaya koyuyoruz. Onlar hayal ediyor ve istiyor, biz ise tasarlıyor ve onların hayallerine hayat veriyoruz. Bizden istenenin üzerine bir şeyler katarak yeni tarzlar ortaya koyuyoruz. Bessa Mimarlık’ın en belirgin özelliği özgün mimari eserler ortaya koymaktır. Projelerimizde bizden istenen yapının ortamına uygun doğallığı ortaya koyuyoruz. Kendi farklılıklarımızı müşterilerimizin istekleriyle harmanlıyoruz.”
“TAKLİTLER ASLINI YAŞATIR”
Gaziantep’te birbirine benzer mimarlık uygulamalarının estetik olarak handikap oluşturduğuna da değinen Denli, “Gaziantep’te mimarlık ve mimariyi yapısal olarak çok olumlu değerlendirdiğim söylenemez. Gaziantep’te inşaat sektörü hayli ilerlemişken mimari anlamda bizim kendimize has tarzı ortaya çıkaracak mimari projelere imza atamamış olmamıza da üzülüyoruz. Bunu Gaziantep geneli için söylüyorum. Birbirinin kopyası olan yapıları inşa etmek, yeni tarzların ortaya konmasının önüne geçiyor diye düşünüyorum. Gaziantep’te maalesef böyle bir durum söz konusu. Avangart tarzdan modern mimariye doğru bir ilerlemenin son iki-üç yıldan beri biraz daha iyi olduğunu görüyoruz. Ancak Gaziantep gibi böylesi maddi manevi imkana, büyük bir tarihi ve kültürel alt yapıya sahip bir şehrin birbirinin kopyası olmayan daha tarz mimari eserlerin ortaya çıkarması gerekir diye düşünüyorum. Tam da bu noktada biz Bessa Mimarlık olarak bir tarz oluşturmak ve şehrin dokusuna uygun projeler ortaya koymaya gayret gösteriyoruz. Tabi böyle olunca da Gaziantep bizim projelerimizden memnun kalıyor ve bizi tercih ediyor” değerlendirmelerinde bulundu.
“GAZİANTEP, MİMARİSİ İLE ÜN YAPABİLİR”
Mezopotamya gibi bir coğrafyanın üzerine kurulu olan Gaziantep’in Roma, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait mimari yapılarının mekanlarda da yaşatılması gerektiğine dikkat çeken Denli, şöyle devam etti: “Gaziantep’in mimari anlamda çok kıymetli tarihi yapıları, konakları ve sokakları var. Bunun kıymetini bilmek ve yeni mimari eserleri de buna uygun yapmak gerekir diye düşünüyorum. Ancak gerek özel yapıların gerekse de belediye ve kurumların inşa ettiği yapıların bir yerlerden kopya edilen ve birbirini takip eden yapılar olduğunu görüyorum. Bu son derece üzücü bir durum. Oysa Gaziantep’in bu tarihi yapı zenginliğinden esinlenerek çok güzel tarzlar ortaya konulabilir. Özellikle belediye ve diğer kurumların daha geçerliliği olan yapılar inşa edebileceğini düşünüyorum.”
“MİMAR AYNI ZAMANDA MEKANIN VE YAŞAM ALANININ HEKİMİ OLMALIDIR”
“İç mimaride ergonomi ve psikolojiye dikkat edilmesi gerekiyor. Avrupa, mimaride bizden çok ileride. Ama bizde de çok güzel işler ortaya konuluyor.’’ Diyen Denli, bu konuyu ise şöyle tarif ediyor, ‘’ İç mimari, ‘evi şöyle bir süsleyeyim’ mantığı değildir. Bize gelen bir projede mesela bir evle ilgili, ailenin kaç çocuklu olduğuna kadar dikkat ederek, ailenin nasıl bir kültüre sahip olduğuna kadar her detayı düşünerek projeler ortaya koyuyoruz. Bunlar o kadar öneli detaylar ki mesela evlerinde masa kullanmayan aileler bile var. Yer sofrasında oturup yemek yemeyi tercih ediyor ve biz tabi ki bu kültüre saygı duyuyoruz ve ona uygun projeler üretiyoruz. Kuklanım açısı oldukça önemli, mutfakta zamanını daha fazla geçiren ailelerin evlerindeki tasarıma ona göre dikkat ediyoruz. Müşterilerimizle 6 ay kadar bir arada olduğumuz ve birlikte bir tasarıma imza attığımız için onlarla bir aile gibi oluyoruz ve onların tam olarak ne istediğini iyice anlayarak tasarımlar ortaya koyuyoruz. İnsanlarımızın yaşam tarzlarına uygun eser ve tasarım ortaya koymak çok önemli.”
MİMAR DENLİ’DEN ALTIN ÖNERİLER
“İnsanlarımızın seçim yaparken kendi tarzları ve tercihlerine açık ve onları anlayabilecek mimarlarla çalışmasını tavsiye ederim.”
“Mimar dediğiniz, kendi zevkinden çok, her zevke açık bir yapıya sahip olmalıdır.”
“Her insanın bir tarzı vardır, önemli olan bunu mimari bir donanımla harmanlayıp hayalleri fotoğraflar haline getirmektir.”
“Hayalleri fotoğraflara dönüştürmenin en doğru yolu, ne istediğinizi doğru mimara anlatmaktan geçiyor. Bizim işimizde detaylar çok önemlidir.”
“Masadaki kalemden tutun mutfaktaki aksesuara kadar çizen mimarlar açısından detaylar oldukça önem kazanıyor.”
“İç mimarlık demek, detay demektir, detayların estetiği demektir. Detaylara ahenk kazandırmak ve onları birer rakkas yapmak mimarlığın temel fantezisidir.”