Uzman Doktor Ümit Çınkır, yeterli ve dengeli beslenmenin sürdürülebilmesi için günün oruç tutulmayan bölümünde en az 2 öğünün tamamlanmasını ve sahur öğününün atlanmaması gerektiğini kaydetti. Bu şekilde açlık kan şekerinin daha erken saatlerde düşmesinin önüne geçilerek ve bu şekilde günün daha verimli kullanılacağını belirtti.
Uzm. Dr. Çınkır diyabetin yaşam boyu devam eden kronik bir hastalık olduğunun altını çizdi ve sözlerine şöyle devam etti: ‘’Diyabet yaşam boyu süren kronik bir hastalıktır. Diyabetli hastalar ilaçlarını düzenli olarak aksatmadan kullanmaları gerekmektedir. Diyabetli bir hastanın tıbbi olarak oruç tutması sakıncalıdır. Uzun süreli açlık nedeniyle diyabetli hastalarda şeker düşmesi, yüksek tansiyon, beyin damar tıkanıklığı, inme ve göz dibi kanaması gibi ciddi sorunlar gelişebilir. Diyabetli hastanın oruç konusunda yapacağı ilk iş doktor görüşü almak olmalıdır. Çünkü oruç tutmaya karar veren hastanın doktor tarafından eğer uygun görülürse, ilaç tedavisinin beslenme programının yeniden düzenlenmesi gerekir.
Hastada Tip 1 diyabetin yanı sıra, gebelik, akut hastalık, diyaliz, yoğun hareket, şeker düşmeleri var ise oruç tutması sakıncalıdır.
Açlık Plazma Glukozu (APG) >300 mg/dL, üç aylık şeker ortalaması (A1C ) >%10 hastalar oruç tutamaz. Yaşam tarzı, metformin, Alfa-Glukosidaz İnhibitörleri (AGİ), Pioglizaton (PİO), Dipeptidil-Peptidaz 4 İnhibitörleri (DPP4-İ), Glukagon Benzeri Peptidid-1 Analog (GLP-1A) ve Glinid (GLN) ile A1C düzenlemeleri ile oruç tutulabilir. Hastaların almakta oldukları ilaçlar Sülfonilüre, glinid ve insülin ise şeker düşmesi(hipoglisemi) açısından en yüksek risk altındadır. Bu tedavi protokollerinin yeniden düzenlenmesi, eğer değiştirilemiyorsa hastanın oruç tutmaması tavsiye edilir. Sodyum Glukoz Transporter 2 İnhibitörlerinin (SGLT2-İ) oruç
tutan hastalarda etkinliği ve güvenirliği açısından yeterli veri bulunmamaktadır. Ayrıca glisemik DKA açısından bu grup ilaçların Ramazan’da kullanılması sakıncalıdır.
Oruç tutmaya karar veren diyabetliye mutlaka Ramazan ayından 1-2 ay öncesinde sağlık profesyonelleri tarafından risk değerlendirmesi yapılarak risk grubuna göre önerilerde
bulunulması son derece önemlidir. Risk değerlendirmesi yapıldıktan sonra oruç tutması uygun olan diyabetlinin tedavisi tekrar uygun bir şekilde düzenlenmeli, Ramazan ile ilgili diyabet eğitimi planlanmalıdır.’’ dedi.