Dr. Bakbak mesajında, “Kadınların hak arama ve elde etme mücadelesi, neredeyse modern çağla yaşıt bir geçmişe sahip. Sanayi Devrimi’nin hemen ardından ekmek ve emek mücadelesine atılan kadınlar, söz sahibi olabileceklerini keşfettiler. Ve bunun için mücadeleye başladılar. Hiçbir hak, hiç kimseye oturduğu yerde yahut kapandığı fanusunda verilmez. Kadınlar da zaman geçtikçe bunun farkına vardılar, inşa edilen kalıpları kırdılar.
Fabrikada işçi, tarlada çiftçi, okulda öğretmen, adliyede hakim olmaya başladılar. Tarihi süreç içinde kendilerine biçilen rolü çoğaltarak bizzat başrol oldular. Geçmişten günümüze doğru geldikçe şunu net biçimde görüyoruz:
Kadını dışarıda bırakan, kadının potansiyelini ve gücünü göz ardı eden hiçbir hareket başarıya ulaşamaz. İster siyasi parti olsun, ister sivil toplum kuruluşu olsun, kadını odak noktasına koymadan parlak bir geleceğe doğru yol alamaz.” ifadelerini kullandı.
Kadınların, “Her başarılı erkeğin ardındaki” figür olmaktan sıyrıldıklarını belirten Dr. Bakbak, “Kadınlar, artık edilgen değil, etkenler. İkinci planda değil, erkeğin yanıbaşında, güçlü plandalar. 21’nci yüzyılın dünyasında her ne kadar birçok sıkıntıyla boğuşuyorsak da tırnaklarımızla kazıyarak çıktığımız nokta gurur vericidir.
Kendi geleneğimizden ve köklerimizden miras aldığımız kadınlık düsturunu, modern çağın gereklilikleriyle birleştirerek ortaya yeni bir vizyon koymak zorundayız. Bunu yapmak için gereken güç ve irade, hepimizde mevcut. Tüm samimiyetimle inanıyorum. Kadınlarımızın istemeleri halinde yapamayacakları hiçbir şey yoktur, geçmiş bunun örnekleriyle doludur. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla senede bir gün yerine her gün kendimizin farkında olmalı, başarabileceklerimizin sınırını kendimiz çizmeliyiz. O zaman göreceğiz ki kendimizden başlayarak önce çevremizi, sonra ülkemizi ardından tüm dünyayı değiştirebilecek potansiyele ulaşacağız. Emin olalım, azmedelim, çalışalım ve başaralım.” dedi.
Her kadim dinin ve son Hak din olan İslamiyet’in kadınlarla ilgili ortak bir paydada buluştuğunu söyleyen Dr. Derya Bakbak, “Sayın Cumhurbaşkanımızın altını özenle çizdiği konuların başında da bu geliyor.
Kendisi bir konuşmasında şöyle demişti:
‘Her ne sebeple olursa olsun mağdur konumunda bulunan kadınları devletin koruma şemsiyesi altına alıyoruz. Çünkü bizim için insan eşref-i mahlukattır ve kadın da insanın yarısıdır.’ Bizler de Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği mantık çerçevesinde kadınlarımızın haklarını sonuna dek savunacak ve daha ileriye taşımak için var gücümüzle çalışacağız.” diyerek kadın hakları için yapılan çalışmalara dikkat çekti.
AK Parti iktidarları döneminde kadın hakları alanında büyük reformlar yapıldığını söyleyen Dr. Derya Bakbak, sözlerini şöyle tamamladı: “İktidarımızla birlikte, kadınlarımızın yaşadığı sorunlara yönelik Aile Mahkemelerini kurduk. Aile içi problemlerin, evli hâkimler tarafından İhtisas Mahkemelerinde görülmesini sağladık. Türk Ceza Kanunu’nda toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadına karşı şiddet konusunda düzenleme yaptık. Anayasa’da kadınlara yönelik ‘Pozitif Ayrımcılık’ ilkesini getirdik. ‘Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddet’ in önlenmesine dair 6284 Sayılı Kanunu çıkardık. Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde kadınların daha iyi bir Türkiye’de yaşayıp dünya çapında ön plana çıkabilmeleri için çalıştık ve başardık. Bu vesileyle tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü en kalbi duygularımla tebrik ediyorum.”