Aman yine gelir de Oğuzeli yollarına bakarım.

Aman Bekir Ağam gelmezse de Oğuzeli, seni yakar yıkarım.

Aman yine uyansana Bekir Ağam neler oldu, aslan yatakları da çakallara mesken oldu.

Bekir Ağam, benim ağam, dili tatlım, kendi küçük de dört avratlım.

Uyansana neler oldu, çoluk çocuk duvar dibinde kaldı, benim ağam, Bekir Ağam!

Ne güzel bir türkü değil mi?

Oğuzeli Belediye Başkanımız Bekir Öztekin’e yakılmış bir türkü gibi.

15 yıl önce AK Parti’den Oğuzeli’ne belediye bakanı seçilen, 5 yıl Oğuzeli Belediye Başkanlığı yapan, akabinde Şehitkamil’e AK Parti’den belediye başkan adayı gösterilmeyince AK Parti’den istifa edip İYİ Parti’den Şehitkamil’e belediye başkan adayı olan, seçimi kazanamayınca Ahmet Davutoğlu’nun kurduğu Gelecek Partisi’ne Gaziantep İl Başkanı olarak atanan, henüz bu görevdeyken Suriyeli bir kadının kucağında çocukla gelip “Bu çocuk Bekir Öztekin’in çocuğudur, çocuğuna sahip çıksın” diye kendisine dava açılıp konunun gündeme gelmesiyle Gelecek Partisi Gaziantep İl Başkanlığından istifa eden, son yerel seçimlerde de Yeniden Refah Partisi’nden Oğuzeli Belediye Başkanı seçilip nihayet muradına yeniden eren, şimdilerde Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Halil Uğur’un buyruğundan çıkmayıp AK Parti’ye yeniden katılmak için takla koymayıp atan Bekir Öztekin, Oğuzeli Belediye Başkanlığı koltuğuna oturduğu günden beri Mezar hırsızı sözde kalem müdürü Mazlum’a “Basından kimseyle muhatap olunmayacak” talimatını unutmuş olmalı ki basın mensuplarını davet ederek yarın kahvaltılı bir basın toplantısı düzenleyecek.

Hakkında kalem oynatan gazeteciye hemen dava açmakla muktedir Oğuzeli’nin başkanı Bekir Öztekin, Bekir Ağa ve yanındaki Mazlum hırsız, bana da dava açmakta son derece özgür olduğunuzu daha en başından belirterek ve vurgulayarak; o burma bıyıklı Ömer’i gölge başkan olmaktan çıkarmanızı size tavsiye ederim, bu tavsiyeyi muska yapıp boynunuza asın, size ziyadesiyle faydalı olacaktır ki siz seversiniz bu muska fıska işlerini…

Mezarlık hırsızı diye bir tabir vardır bilirsiniz değil mi? Mezarlık hırsızı! Hani mezarları açarlar, hani bu eski mezarların içindeki cenazelerin boynundaki-kolundaki altınları çalarlar. Hani bu taze ölülerin ağzındaki altın dişleri sökerler ya mezar hırsızları… Bildiniz, ama bu Bekir Ağanın Mazlum hırsızı o mezar hırsızlarından değil, mezarı komple çalıyor bu, bildiğin aile mezarını çalıyor. Nasıl oluyor derseniz de, uzun hikaye derim, cevabını önümüzdeki günlerde başlayacağım youtube kanalı yayınlarıma bırakırım.

Gelelim konumuza…

Bir vatandaş geldi yanıma, “Oğuzeli Belediyesi yetki sınırları içinde kalan bölgede bir ev yaptırdım, evin ruhsatını aldım ama iskanını alamadım, Oğuzeli Belediyesi iskan vermek için benden para istiyor” dedi. Nasıl olur dedim. Bekir Ağanın Mazlum hırsızına konuyu söyledim, benden para istemedi, araba istedi. Hem vallahi hem billahi, evin iskanı için benden araba istedi. “O adama söyle, bize bir araba alsın, iskan işini çözelim” dedi.

Ulen dedim senin dilin ne konuşuyor? Yarınki yazımda sana araba armağan edeceğim dedim. Akabinde Bekir Ağa aradı, bizim it haddine olmayan konulara burnunu sokmuş, ben onun burnunu kırarım, vatandaşı yönlendir, işini çözelim dedi. Vatandaşa durumu izah ettim, gitti Bekir Ağa ile görüştü. Bekir Ağa da bunun mümkün olmadığına dair açıklamasını yapıp yine müdürüne yönlendirince adamın iskan işi de çözülmedi. Adam da iskanı da bir kenarda dursun, biz konuyu haberleştirir geçeriz. Fakat Bekir Ağa ve Mazlum hırsız bizzat benden dahi iskanın karşılığında araba talep edebiliyorsa bunu es geçmem.

Oğuzeli Belediyesini babasının çiftliği gibi yöneten Bekir Ağam, belediyede her imar, her iskan, her tadilat, her ruhsat işini rüşvet karşılığı mı çeviriyorsunuz? Şayet bu işleri bu şekilde yürütüyor iseniz; bu alışkanlığınızı Yeniden Refah Partisi döneminizde mi edindiniz, yoksa bu alışkanlığınız AK Parti’den belediye başkanlığı yaptığınız dönemden mi kalma? Hani seçim öncesindeki vaatlerinizde, Ruhsatlar Bekir Başkan’dan diyordunuz…

Mazlum hırsıza “Basını siktir et, bizim basınla işimiz yok” diyen Bekir Ağa! Basını siktir ediyorsan, şimdi basına nasıl ve neden ihtiyaç duydun ki davet edip kahvaltılı basın toplantısı düzenleme ihtiyacı hissettin?

Aman yine gelir de Oğuzeli yollarına bakarım.

Aman Bekir Ağam gelmezse de Oğuzeli, seni yakar yıkarım.

Aman yine uyansana Bekir Ağam neler oldu, aslan yatakları da çakallara mesken oldu.

Bekir Ağam, benim ağam, dili tatlım, kendi küçük de dört avratlım.

Uyansana neler oldu, çoluk çocuk duvar dibinde kaldı, benim ağam, Bekir Ağam!

Boş ver kahvaltılı basın toplantısını Bekir Ağam; ben sana bir sual edeyim, sen de cevapla!

Meydana çıktığında hikayeleri ardı arkasına sıralayıp memlekete vaazlar, nasihatler veren dili tatlım, dört avratlım, Bekir Ağam! O Suriyeli kadını ve kucağındaki çocuğu ne yaptın? Kadına ve çocuğa sahip çıktın mı yoksa çoluğu çocuğu duvar dibinde bıraktın mı?