2025-09-17
  • 2025-09-17
  • İncilipınar Mah. Nail Bilen Cad. Kelleci İş Merkezi No: 24 K:2 No:10 Şehitkamil/GAZİANTEP
Kategori: Ekonomi

Güneydoğu’dan 8 ayda 2,3 milyar dolarlık hububat ihracatı  

Güneydoğu’dan 8 ayda 2,3 milyar dolarlık hububat ihracatı  

Güneydoğu’dan 8 ayda 2,3 milyar dolarlık hububat ihracatı  

iLERİ GAZETE

 

Güneydoğu Anadolu'da toplam ihracat içindeki yüzde 29,9 payı ile ihracat liderliğini elinde bulunduran hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektörünün Ocak-Ağustos döneminde ihracatı yüzde 4 artışla 2,3 milyar dolar oldu. İhracatta birinci sırada gelen ayçiçek yağında KG başına birim fiyatları yüzde 23,2 artarken, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 19,5’lik artışla 400,4 milyon dolar gelir elde edildi. İkinci sırada yer alan makarna ihracatı yüzde 3,2 düşüşle 395,8 milyon dolar olurken, üçüncü sırada yer alan buğday unu ihracatı yüzde 26,6 düşüşle 241,8 milyon dolar oldu.

 

“700 milyon dolarlık ayçiçek yağı ihracatında payımız yüzde 56,5”

 

Ayçiçek yağı ihracatındaki dikkat çekici artışla ilgili, sektör dinamiklerini göz önünde bulundurarak değerlendirmelerde bulunan Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu şunları söyledi:

“Bitkisel yağlar alanında güçlü bir tedarikçi olarak, başta Orta Doğu ve Afrika olmak üzere farklı pazarlarda kurduğumuz bağlantılar sayesinde siparişlerimiz sürekli artıyor olsa da geçen yıl ayçiçek yağı ihracat birim fiyatlarındaki gerileme nedeniyle sektörün ivmesini tam olarak yansıtan sonuçlar ortaya çıkmamıştı. Bu yıl Ukrayna ile Rusya’da stokların tükenme noktasına gelmesi ve küresel piyasalardaki arz daralması, ayçiçek yağında ihracat birim fiyatlarımızın yüzde 23’ün üzerinde yükselmesine neden oldu. Fiyat artışlarının da etkisiyle Türkiye’nin ayçiçek yağı ihracat gelirlerinde yüzde 17,3 oranında güçlü bir yükseliş yaşandı. Yeni sezona dair devam eden kuraklık endişeleri, fiyatların önümüzdeki aylarda da yüksek seyredebileceğine işaret ediyor.”

 

Böyle bir tabloda, ayçiçeği tohumu ithalatında gümrük vergisi oranlarının güncellenmesinin hem iç piyasada arz güvenliğini korumak hem de ihracatçıların hammaddeye daha uygun maliyetlerle erişimini sağlamak açısından kritik bir adım olarak öne çıktığını belirten Kadooğlu şunları ifade etti:

 

“Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından imzalanarak yürürlüğe koyulan bu tip düzenlemeler, sektörün öngörülebilirliğini artırarak önümüzdeki sezon için planlama yapmamızı kolaylaştırıyor. Güneydoğu Anadolu olarak 8 aylık dönemde 400 milyon doların üzerinde performansla, Türkiye’nin 700 milyon doları aşan toplam ayçiçek yağı ihracatının yüzde 56,5’ini gerçekleştirerek bölgemizin stratejik önemini bir kez daha ortaya koyduk. Önümüzdeki dönemde de üretim verimliliğini artıracak politikalar ve bu tür zamanında alınan kamu tedbirleriyle, bölgemizin dış pazarlarda rekabet avantajını korumayı ve sürdürülebilir büyümeyi hedefliyoruz.”

“Buğday unu sektörü için 2025 yılı ciddi bir sınav”

 

Türkiye’nin son 12 yıldır dünya liderliğini koruduğu buğday unu sektörü için 2025 yılının ciddi bir sınav niteliği taşıdığını belirten Kadooğlu sözlerini şöyle tamamladı:

 

“İlk 8 aydaki buğday unu ihracat miktarı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 35’e yakın düşüşle 1,5 milyon tona, gelir ise yüzde 33,7 azalarak 575,5 milyon dolara indi. Bu düşüşte en büyük pazarımız Irak’ta yerli buğday ve un üretiminin sübvansiyonlarla desteklenmesi, ithalat düzenlemelerinin sıkılaştırılması ve sevkiyatlarımızı aksatan gümrük gecikmeleri etkili oldu. Irak’ta yerel fabrikaların kapasite artırma yatırımları pazar kaybı risklerimizi büyütüyor. Suriye’de ihracatımız artsa da neredeyse buğday fiyatına un satmamız kârlılığı zorlayarak sürdürülebilirliği tehlikeye atıyor. Böyle bir dönemde üretim maliyetlerini artıran faktörlerin kontrol altına alınması, yeni pazar arayışlarının hızlanması ve Irak ile siyasi-ticari diyalogların güçlendirilmesi, sektörün yeniden ivme kazanması için kritik önemde. Güneydoğu Anadolu olarak hem Irak pazarında varlığımızı koruyacak hem de Suriye’deki fırsatları verimli değerlendirecek pek çok adım atıyoruz. Üst yönetimler arasındaki diyalogun güçlenmesinin bu sürece önemli katkı sağlayacağına inanıyoruz.”

Bunları da Okuyabilirsiniz.

Hakkımızda

İlkeli Yayıncılık