Gaziantep’ten Türkiye’ye, Türkiye’den dünyaya, tüm kadınların köklü bir uygarlık çınarının dalları olduğunu ifade eden Dr. Bakbak, “Tarihe dönüp baktığımızda şunu çok açık biçimde görüyoruz: Kadınsız toplum, kadınsız sosyal hayat, kadınsız üretim, kadınsız medeniyet, kadınsız ekonomi, kadınsız ilerleme olmamıştır. Köklü geçmişimizden miras alıp günümüzün şartlarına göre benimsediğimiz kültürümüzde de bunun izlerini görmek mümkündür. Eski Türk devletlerinde hükümdarın, yani Kağan’ın yayımladığı buyruklar, ‘Kağan ve Hatun buyurdular ki’ şeklinde başlamaktaydı, sadece erkek yöneticinin ismi yazılırsa buyruk geçersiz sayılmaktaydı. Yüzlercesini sayabileceğimiz bu tür örnekler, modern döneme geldiğimizde birçok toplumun hala önünde olduğumuz gerçeğini vurgulamaktadır. Türk kadınları 1934’te seçme ve seçilme haklarını elde ettiklerinde aynı haklar için İsviçreli kadınlar 36, Belçikalı kadınlar 14, Fransız kadınlar ise 11 yıl daha beklemek zorundalardı. Kadınlarımızın modern dünyayla entegrasyonunu sağlayabilmek adına geçmişten bu güne sürdürdüğümüz çalışmalar, 2002’den itibaren çok daha hızlı bir ivme kazanmış, devletin kadın konusuna bakışında çok ciddi ve olumlu dönüşümler yaşanmıştır.” diye konuştu.

AK Parti hükümetlerinin kadınlarla ilgili attığı adımların hem Türkiye’de hem de Türkiye’yi model olarak gören bölge ülkelerinde büyük yankılar yaptığını ifade eden Derya Bakbak, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın kadınlara inisiyatif veren, sorumluluk yükleyen vizyonu bir fener gibi yolumuzu aydınlatıyor. Biz, her şeyden önce Türkiye’nin en büyük kadın hareketiyiz. 142 bin 802’si Gazi şehrimizde olmak üzere 6 milyona yaklaşan kadın üye sayımızla, kadınlarımızın hayatlarına dokunmayı kendimize amaç edindik. 2002’den bu yana eşit işe eşit ücret, Anayasamızın 10. maddesinde ‘Pozitif Ayrımcılık’ konusunda yapılan düzenleme, Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair 6284 Sayılı Kanun, kadına şiddeti sıfıra indirme anlayışıyla geliştirilen binlerce plan, proje ve bunların sonucunda uygulamaya geçirilen KADES ile ŞÖNİM, kadınlarımızın üretim hayatında daha aktif olmaları için KOSGEB ve kalkınma ajansları tarafından sağlanan ve toplam tutarı 1,4 milyar liraya yaklaşan destekler, hepsinin temelinde bir mantık var: Biz, kadınlarımızın temel direği oldukları ailemizi de koruyacağız, kadınlarımızın hayatın her alanında en üst düzeyde var olabilmeleri için de çalışacağız.” dedi.

Gaziantepli kadınların istihdamı ve üretime katılmaları için 19 yıldır dev projeler üretildiğine de vurgu yapan Dr. Bakbak, “Bildiğiniz gibi, buğday, sarımsak, soğan, nohut, biber, patlıcan başta olmak üzere birçok ürün bizim topraklarımızda yetişiyor. 291’i tescil edilmiş 400’den fazla yemek çeşidimiz var. Kadın kooperatiflerimizde birçok ihraç ürünü üretiliyor. KOSGEB ve Tarım Bakanlığımızın teşvik ve hibeleriyle, kalkınma ajanslarımızın ile belediyelerimizin ortak projeleriyle kadınlarımıza büyük fırsatlar sunmayı sürdüreceğiz. Şuna eminim: Kadınlarımız büyük ve güçlü Türkiye yolunda her alanda var olarak, ellerini attıkları her yere kıymet kazandırmayı sürdüreceklerdir. Bu vesileyle tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyor, her birine ayrı ayrı sevgilerimi, selamlarımı sunuyorum.” dedi.

Dr. Bakbak basın açıklamasının ardından, başarılı ürünlerine birçok kadının ilgi gösterdiği Selen İşsever’i Hobby Craft Atölyesi’nde ziyaret ederek çalışmalarıyla ilgili bilgi aldı. Bakbak servis şoförlüğü yaparak hayatını kazanan Nesrin Kale ve Mardin’de şehit olan Uzman Çavuş Ali Öztürk’ün annesi Belkıs Öztürk ile de bir araya gelerek 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü tebrik etti.